Saadet Partisi Çorum İl Başkanlığı, yılın ilk divan toplantısını gerçekleştirdi.
Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Cıdık nezaretinde gerçekleştirilen divan toplantısına İlçe Başkanı Fatih Yıldıran, yönetim kurulu üyeleri, kadın kolları ve ilçe başkanları ile çok sayıda teşkilat mensubu katıldı.
Üye ve saha çalışmalarının değerlendirildiği toplantıda konuşan SP İl Başkanı Faruk Cıdık, Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu, adaletten ekonomiye, eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, güvenlikten dış politikaya varıncaya dek bir ‘makas değiştirme zamanı’nın çoktan geldiğini vurguladı.
Cıdık, “Enflasyondaki baz etkisini, ‘enflasyonu düşürdük’ diye takdim etmeye çalışsalar da çarşı pazarın durumu ortadadır. Enflasyon değil, ‘enflasyondaki artış hızı’ düştü. Ve bu bir başarı değil, bir başarısızlık hikayesidir aslında.
Peki borç ve faiz konusunda ne durumdayız? 2020 yılında yıllık % 4,45 faiz ile dış borç alabilirken; 2023 yılında yıllık 9,75 faiz oranı ile dış borçlanma yapabiliyoruz. Ama sözde faizle mücadele ediyorlar, IMF’ye de borcumuzu bitirmişler! Kur korumalı mevduat, zorunlu döviz satışı ve döviz talebini sınırlayan politikalara rağmen, 2022 yılında en fazla değer kaybına uğrayan para birimleri arasında Türk Lirası 3. sırada yer aldı. Ama sözde ‘yerli ve milli’ler!” diye konuştu.
İktidarın seçimi kazanacağı herhangi bir denklem ve tarihin olmadığını belirten Cıdık, “Biz seçimlere en avantajlı nasıl ve ne zaman gideriz hesabını yapanların çabaları boş.” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mafya-siyaset-uyuşturucu üçgeninin yeniden gündeme geldiği bu kirli düzende; bugüne kadar AK Parti ve MHP’ye oy veren kardeşlerimizin bir dönem daha oy vereceğini düşünmüyorum. Gencecik bir akademisyenin başkent Ankara’da, sokak ortasında katledildiği bir olayda; milletvekili, özel harekât polisi ve uyuşturucu bağımlılarının aynı cümlede bir araya gelişine Cumhur İttifakı seçmeni vatandaşlarımızın sessiz, tepkisiz kalması mümkün değil. Vali ile parti il başkanı, rektör ile parti sözcüsü, bürokrat ile parti yöneticisinin kim olduğunun dahi ayırt edilemediği bu sistemin devamına aziz milletimiz razı olmaz.
Bir tarafta iktidarın gündemi, diğer tarafta da aziz milletimizin gerçek gündemi… Bir tarafta boş laflar, diğer tarafta boş tencereler var. Bir tarafta bir avuç insan milyonlarca liralık ihaleleri paylaşırken, diğer tarafta milyonlarca insan bir-iki bin liralık borcunu dahi nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Bakınız, geçen günlerde uluslararası yeni bir rapor yayınlandı. Özetle bu rapor; ‘kriz, zenginlere yaradı’ diyor. Hani ‘kriz yok’ diyenler var ya; işte o yok dedikleri kriz, kendilerine yaradığı için böyle söylüyorlar. OXFAM Raporu’na göre Türkiye’de; en zengin 13 milyarderin servetinin, nüfusun yarısının toplam servetinden daha fazla olduğunu görebiliyoruz. Yani 13 kişinin varlığı, 44 milyon insanınkinden fazla. Tam bir ‘altta kalanın canı çıksın’ düzeni! Bu düzen; zulüm düzenidir ve mutlaka değişmelidir Bizler Saadet Partisi olarak evinin kirasını ödemekte zorlanan insanımızın derdiyle dertleniriz. 85 milyon için ‘İnsanca Yaşam’ diyen, ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ diyen bir siyaset anlayışına sahibiz.
Saadet Partisi olarak tüm kadrolarımızla, Türkiye’nin dört bir tarafını sokak sokak, dükkan dükkan, ev ev ziyaret edip, insanlarla bir araya gelip onları dinliyoruz. Biz de ‘saadet sahada’ konseptiyle üç günlük bir program icraat ettiğimizde sahanın da hazır olduğunu görmekteyiz. Bundan sonra yapmamız gereken sahada Milli Görüşün anlayışı hakkında bilgilendirme ve temasta bulunma. Yılın ilk divan toplantısı hayırlara vesile olsun.”